İngiltere’de bir çocuk, doktorların yaşam destek ünitesini kapatma kararının ardından hayatını kaybetti. 12 yaşındaki Alfie Evans’ın ailesi, çocuğunun tedavi edilmesi ve yaşam destek ünitesinin devam ettirilmesi için yasal mücadeleye girişmişti. Ancak, İngiltere’deki mahkemeler ve hastane yönetimi, evlatlarının tedaviye yanıt vermediği ve tıbbi olarak umut verilmediği kararına vararak, yaşam destek ünitesinin sonlandırılmasına karar verdi. Ailenin tüm çabalarına rağmen, Alfie Evans’ın yaşam destek ünitesinin kapatılmasının ardından çocuk hayata gözlerini yumdu.
Alfie Evans, 2016 yılında bir nörolojik hastalık teşhisi almıştı. O zamandan beri tedavi altında olan ve hayatını sürdüren küçük çocuk, İngiltere’nin en tartışmalı sağlık vakalarından biri haline gelmişti. Ailesi, oğullarının tedavisinin devam etmesi gerektiğini savunarak, mahkemeye başvurmuş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar bu konuda dava açmıştı. Aile, çocuğun başka ülkelerde tedavi edilebileceğini ve tedaviye umut olduğunu iddia ederken, doktorlar, Alfie’nin hayatta kalma şansının olmadığını ve tıbbi müdahalelerin çocuğun acısını artırmaktan başka bir şey olmayacağını belirtti.
Alfie’nin yaşam destek ünitesinin sonlandırılması, hem İngiltere’de hem de dünya çapında büyük tartışmalara yol açtı. Ailenin çocuğunun tedavisini sürdürme kararı ile doktorların ve mahkemenin kararları arasındaki uçurum, medyada geniş yer buldu. Çocuğun ölümünün ardından yapılan açıklamada, ailesi büyük bir üzüntüyle oğullarını kaybettiklerini duyurdu. “Oğlumuz son bir nefesini verirken yanındaydık, ancak şu anda büyük bir boşluk hissediyoruz,” diyerek duygularını paylaştılar.
Olay, tıbbi etik, aile hakları ve devletin sağlık hizmetleri üzerindeki etkisi gibi birçok önemli soruyu gündeme getirdi. Özellikle, tıbbi müdahalelerin sonlandırılmasına karar verilen hastalar için hem ailelerin hem de sağlık profesyonellerinin vereceği kararlar, etik açıdan büyük bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu trajik olay, sağlık sistemi ve hukuk arasında çözülmesi gereken önemli bir dengenin altını çiziyor.
Alfie Evans’ın ölümünün ardından, İngiltere’de yaşam destek ünitesinin sonlandırılmasına dair etik tartışmaların büyümesi ve bu konuda daha fazla düzenlemenin yapılması gerektiği konuşuluyor.